Dışarda emzirme denince ilk akla gelen çalışan annenin emzirmesi. Sonra da sosyal ve kamuya açık ortamlarda emzirme.
Çalışan kadının yaşadığı tek kelimeyle bir işkence; 6 ay sadece anne sütü ile beslemesi gerektiğini söylediğimiz ancak bunun sadece sözde kaldığı ve hiç bir şekilde desteklemediğimiz annelerin durumu için başka bir kelime bulamıyorum. Çalışan kadının doğum sonrası izni sadece 8 hafta! Sonra süt izni var günde 2 saat; sütünü sağsın ya da ulaşabiliryorsa mememeden emzirsin bebeği diye.
İlk 3 ay neredeyse memeye yapışık yaşanan bir dönemde bir bebekten ekonomiye bu şekilde katkıda bulunmasını beklemek aşırı olmuyor mu? Onun temel ihtiyacının karşılanması yerine annenin biran önce işe dönmesi. Dönüyor anne ve iş yerinde süt sağması gerekiyor bebeği için; zaten yapmazsa o sütler memeden akmaya başlayacak ve iş ortamında “kabul edilemeyecek” görüntüler olacak. Kaç iş yerinde emzirme odası var? ben soruyorum ve henüz olanı duymadım. Üstelik bildiğim kadarıyla yasalarda yeri de var. Tuvaleti filan kullanıyor anne genellikle, inanılmaz değil mi? ama gerçek hem de en modern ve klas iş yerlerinde.
Dünyaca ünlü ebe Ina May Gaskin bir eğitim sırasında o sırada hazırlamakta olduğu ve sonunda bu sene çıkan son kitabı Ina May’s Guide to Breastfeeding isimli kitabının baskısı için bile şimdiye kadar karşılaşmadığı zorluklar yaşadığını anlatmıştı. “Kadın göğsü Amerika’da bir fobidir” demişti. Mesela kitabının kapağı icin göğüse benzettiği bir dağ manzarasını yayıncısına fazla porno çağrışımlı geldiği için kabul ettiremediğini söyledi. Emzirme kitabında emzirmenin ve göğsün ancak çizimle anlatılmasında ısrar ettiklerini ve o aralarda bununla savaştığını belirtmişti. Spritual Midwifery ve Ina Ma’s Guide to Childbirth kitaplarını okuduysanız doğum ile ilgili hiç de böyle bir fobi yokken ( bunun bizim toplumumuz için geçerli olduğunu söyleyemem ); kendisinin de aynen söylediği gibi o kitaplarındaki oldukça grafik doğum resimleri bile hiç bir zaman problem olmamıştı. Bizde bu derece bir fobi olmadığını düşünüyorum. Anadolu’da kadın hakikaten her ortamda memesini açar bebesini emzirir. Çünkü zaten başka bir çözüm düşüncesi bile yoktur onun kafasında ( ya da son bir kaç on yıla kadar böyleydi ). Büyük şehir ve modern toplumda, genç kadınların, özellikle bunu görmemelerinden ve paylaşmamalarından kaynaklanan bir utanma/cekinme/ayıplama…vs ortaya çıkıyor ya da besleniyor gibi bana göre. Bu sebepten emziren kadınların bir araya geldiği bu bu tür gruplar paha biçilmez bir destek ortamı oluşturuyor.
Geleceğimiz olan bebeklere değer veriyorsak annelere dolayısıyla da emzirmeye destek olmalıyız. Konu direkt sizinle ilgili olsun olmasın yapabileceğiniz şeyler var;
Dışarda emziren bir anne görürseniz ve bundan rahatsız oluyorsanız, basitçe onlara bakmayın
Asla ama asla emziren bir anneyi “acaba sütün yetiyor mu?” diye sorgulamayın; iyi niyetle bile olsa bunu sakın yapmayın
Bir anneyi sütünün kalitesi konusunda şüpheye düşürmeyin
Hamile bir anneyi emzirme, emzirme problemleri..vs ile korkutmayın
Sizin ve bebeğinizin işine yaradı diye herkes için en doğrunun sizin deneyiminiz olduğunda ısrar etmeyin
İş yeri sahibiyseniz iş yerinizde emziren anneler için ufak düzenlemeler yapmak işinizi batırmaz
Emziren bir anneye yardım etmek istiyorsanız basitçe bebeğine ve kendisine güvenmesini sağlayın ve onu yüreklendirici şeyler söyleyin
Anneye şu memeden şu kadar, diğerinden bu kadar, şu kadar süre emzirmelisin gibi tarifler vermeyin
Göğsünde fazla tutma alışır, göğsünde uyumasın sakın şımarır gibi şeyler söylemeyin
Sizin uygun gördüğünüz emzirme süresi başkalarına uygun olmayabilir; en doğrusunun sizin fikriniz olduğunda ısrarcı olmayın ( “6 ay yeter”, “2 yıl fazla uzun/kısa”, “uzun emzirmenin bebeğe faydası yok ki”, “uzun emzirilen bebekler anneye bağımlı olur”.. vb )
..liste uzayıp gider, aklınıza gelenleri de siz ekleyin, destek olun.
Nur Sakallı / Doğum Eğitmeni ve Dula
Sayın Nur Sakallı’ya MOMIDEA BLOG’a sağladığı katkı nedeniyle teşekkür ederiz.