Dönüp duran dünyanın dingin noktası; PSOAS

Psoas duygularımızla, iç halimizle o kadar derinden bir ilişki içinde ki ona sadece kas diyemiyorum! O adeta duygu dünyamızda olan biten her şeyi içine alıp sünger gibi emiyor! Günlük hayatta hissedilen korkular, endişeler bu kas kemerine yapışıp kalıyor! Bu kasları kronik biçimde devamlı kasmak sürekli olarak varoluşsal, yaşamsal bir tehditle karşı karşıya olunduğuna dair derin kaygılara işaret ediyor. Tehlike karşısında ya savaş ya da kaç refleksi bu kaslarda meydana geliyor. Bu aşırı refleksif çalışma hali de sürekli olarak adrenalin salgılanmasına, vücudun bağışıklık sisteminin etkilenmesine kadar varıyor. Stres altındaki vücudun yorulması bir yerden sonra kaçınılmaz. Ya çocuk gibi küçülüp büzüşerek cenin pozisyonuna sığınacaksınız, ya da güçlü sırt ve arka bacak kasları, kuvvetli bir gövde ile duruşunuzu sağlamlaştıracaksınız. Her ikisi de yorucu! Psoasa çok büyük dikkat, özen ve sabırla yaklaşmak gerekli. Öyle birdenbire kendini bırakıp açılacak gibi değil. Bu kapıyı açmak istiyorsak anahtarımız farkındalık!

İster sırt, ya da bel ağrısı, ister şiddetli endişe hali, ya da dizleri zorlamak, yorgunluktan şikayet ediyor olalım, kasılmış, aşırı çalışan psoaslar da bu şikayetlerimizi arttıran faktörlerden biri olabilir. Psoası keşfetmek son derece şaşırtıcı! Yıllardır yoga yapıyor olabilirsiniz ve birgün aniden farkedersiniz ki aslında iskeletinizin sizi taşıyacağı yerde siz psoaslarınıza fazla mesayi yaptırmakla meşgulsünüz. Bütün duruşlarınız onları kasmak ve aşırı kontrol etmeye bel bağlamış, bedensel ağırlığınızı iskeletinize güvenerek yaymıyor, onları da serbest bırakmıyorsunuz. Yoga dersine esnemek, rahatlamak için gidiyor, ancak psoasların kontrolünü asla elden bırakmıyorsunuz! Sizce bu ne anlama geliyor olabilir?

Zamanla ve farkındalıkla bu serbest bırakış bizlerin varoluşsal tutumumuzda, bedenimizin merkezinde büyük bir rahatlama hissine, kendiyle ve evrenle barışık olma haline kadar varabilir. Psoasları belki de en iyi T.S. Eliot‘un dizeleriyle tanımlayabiliriz, ”dönüp duran dünyanın dingin noktası.”

Peki, psoaslar ve korkular nasıl serbest bırakılır? Psoas kaslarımızı nasıl uyandırırız? Hızı giderek artan hayatımız içerisinde yeteri kadar dinlenmediğimiz, yeteri kadar esnemediğimiz zamanlarda psoas kasımız da gerilir ve hep gergin kalır. Peki gerginleştikçe korku ve endişeye neden olan bu kası en basit şekilde nasıl esnetebiliriz?

İşte size birkaç basit öneri ;  ( Net görüntü için lütfen görselin üzerine tıklayın  )

psoas

Konuyla ilgili detay bilgiler için bir video; ( Korku ve endişelerinizden kurtulmak için Psoas Kası’nızı rahatlatın )

Vucudumuz yüzlerce kemik, eklem, doku, kass ve diğer pek çok hareket eden parçalardan meydana gelir. Ruh kasımız pasoas, vucudun stabilitesini sağlaması ve hareket kabiliyeti ile esneklik arasındaki bağı kurması açısından çok önemlidir. Psoas, çok kritik bir kas zira diğer pek çok kasın bağlantı noktası olup hem ruhsal hem de fiziksel sağlık için büyük önem taşımaktadır. Psoas kası ruh kası olarak da bilinir. Psoas kası öylesine büyük ve etkilidir ki tam olarak esnediği, uzadığı ve dolayısıyla rahatladığı zaman sizi bu an’a bağlar. Bu anla olan bağınızı güçlendirir. “Şimdi”de kalabildiğiniz süre arttıkça da ne geçmişten gelen korkular ne de gelecek kaygıları sizi esir alabilir. Yapılan araştırmalar psoas kasının psikolojik halimize ve fizyolojik sağlığımıza direkt etki ettiğini gösteriyor.

MOMIDEA

 

Sayın Pınar Taşın’a, Higher Perspective ve Yoga International’a bilgi ve görüntilerle MOMIDEA BLOG’a sağladıkları katkılar  için tesekkur ederiz.

 

#momidea #iyioliyişeyleryap #eniyisi etiketle, paylaş