Başka dilde aşk ; Tahran’dan İzmir’e bir doğum hikayesi..

Beş yıl önce sıcak bir yaz akşamıydı. İzmir’de bir düğün töreninde başladı herşey. Hangi lisanı konuştuğumuzun bir önemi yoktu. 
Bir dahakine Bakü’de görüşmek için sözleştik. Targovi caddesinin şahitliğinde birbirimize söz verdik. Aşkımız için mücadele edeceğimizi biliyorduk ancak bunları düşünmüyorduk bile.
5 ay sonra ailemle beraber TCDD’nin İstanbul-Tehran arasında çalışan Trans Asya ekspresiyle Tahran’a nişan yapmaya gittik. Ardından Kiana “aşk için cesaret nedir?” sorusuna cevaben, ülkesini, herşeyini bırakıp, eğitim hayatına burda devam etmek üzere, benim için Türkiye’ye geldi. İki yıl sonra evlendik. Çok mutluyduk, hala öyleyiz..

Hayat tamda istediğimiz gibi Dr. Mitra hanımı birdenbire karşımıza çıkardı. Kiana Türkçe öğrenmişti. Ancak doğum apayrı bir olay olduğu için, eşimin anadilinde anlaşabileceği bir doktor bizim için harika bir fırsattı. Periyodik olarak muayenelere başladık. Başladığımız ilk günden itibaren müthiş bir rahatlık ve özgüven içindeydik. Ardından 14-15 Şubat 2015 tarihlerinde Mitra Doğum Akademisi’nde, Dr. Ali Özdemir’in gerçekleştirdiği, 18 saat süren gebelik, doğuma hazırlık ve nefes egzersizleri eğitimine katıldık. Eşim doktor adayı olduğu için süreçler hakkında bilgi sahibiydi. Ancak ben baba adayı olarak , eğitimde kazandığım edinimlerden sonra, eğitime sıfır girip, dopdolu çıktığımı söyleyebilirim. Aldığımız teknik bilgiler bir tarafa, doğal doğumun ne kadar müthiş bir şey olduğunu, anne bebek arasındaki ilk ten tene temas ve bakışmanın ne denli özel olduğunu ve bebeğin güven duygusunu ve hayatını nasıl etkilediğini, doğum sürecinde herşey normal seyrettiği takdirde anne ve bebeğin arasındaki bağın hiçbir zaman koparılmaması gerektiğini, bu keyifli yolculukta doğum başlayana dek ve doğum anında eşime en iyi şekilde nasıl destek olacağımı öğrendim, öğrendik.
 3 Nisan Cuma günü öğlen vakti eşimden telefon geldi. Nişan gelmişti. Öğrendiğimiz gibi panik yapmadık. Ben iş yerimden izin alarak eve geldim. Heyecanlıydım. Olabildiğince kimseye haber vermedim. Eşim ben gelene kadar Dr. Mitra Hanım’la ve doğum koçumuz Pınar Hanım’la görüşmesini tamamlamıştı. Artık bebeğimizin geleceğini biliyorduk. Eşyalarımız hazırdı. Eşim duşunu aldı. Yemeğimizi yedik. Hareket edebilme özgürlüğümüzü kullandık. Kiana kuaföre gitmek istedi. Güzel annemiz oğluyla ilk buluşmasına özel hazırlığını tamamladı. Bu arada dalgalarımızın sıklığını takip etmeye başladık. Akşam oldu. Bir ara muayenehaneye uğradık. Semiha hanım bizi NST cihazına bağladı. Mitra Hanım bizi muayene etti. Dalga sıklığını takip etmeyi sürdürmemizi istedi. Evimize döndük. Olacaktı. Bekliyorduk. Kasılmalar ve dalgalar sıklığını artırmaya başladı. Doğru zaman gelmişti. Gece yarısı gibi doğum koçumuz Pınar Hanım’la beraber hastanemize geçtik. Odamıza girişimizi yaptık. Dalga sıklığı ve şiddeti artıyordu. Kimi zaman pilates topu üzerinde oturarak, kimi zaman koridorda yürüyerek, merdivenleri inerek ve çıkarak kasılmaları hafifletmeye çalışıyorduk. Bu süreci rahat atlatmamız için Pınar Hanım’ın yanımızda olması bizi yönlendirmesi ve sakinliği gerçekten çok önemliydi. Saat 03.30’da rahim açıklığımız çok iyi bir seviyeye ulaşmıştı. Bahsettiğim her şeyi Kiana büyük bir azimle gerçekleştiriyordu. Hastaneye giriş yaptığımız andan itibaren 10 saatten fazla süren kutsal bir süreçten bahsediyorum. Eşimin cesaretli olduğunu biliyordum ama bu sefer farklıydı. Tek tek bütün zorlukları aşıyordu. Dalgalar şiddetini artırmaya devam ediyordu. Kiana nefes egzersizleri ve masajlarla bunların üzerinden tek tek geliyordu.

Sabahın ilk ışıklarının ardından, saat 09.30 suları doğumhaneye giriş yaptık. Muayenemizde, Armin’in hazır olduğunu öğrendik ailelerimize haber verdik. Dr. Mitra Hanım ve Dr. Ali Bey geldiler. Mitra Hanım gereken hazırlıkları yaparken Ali Bey’de nefes egzersizleriyle Kiana’ya destek olmaya devam etti. 4 Nisan Cumartesi günü sabah saat 10.30’ da Mitra Hanım Kiana’ya hazır olmasını, her bebek tabi ki özel olmakla birlikte, bizim için dünyanın en güzel bebeğinin, oğlumuzun gelmek üzere olduğunu söyledi. Armin can dünyaya geldi. İlk nefesini Annesinin göğsünde aldı. Göbek kordonu kesilmedi. 5-10 dakika anne ve bebeğe zaman verildi. Yalnız ikisi başbaşa bakışıp duruyorlardı. Ben ise oğlumu gördüğüm ilk anda tarif edilemez bir duygu yoğunluğu yaşadım. İçimde patlamalar oluyor gözlerimden mutluluk gözyaşları geliyordu. Annesinin bu müthiş mücadelesi ve aslanımın doğuşu beni çok duygulandırmıştı. Armin ne zaman istediyse o zaman geldi. Biz hiç karışmadık. Sadece ona uyum sağladık. Eşim anestezi olmadan tam doğal bir doğum gerçekleştirdi. Mitra ailesini tarif ederken söyleyebileceğimiz o kadar şey varki , ama sanırım en güzeli mutluluk. Başta Dr. Mitra Hanım’a, Dr.Ali Bey’e ve Mitra ailesine sonsuz teşekkürler iyi ki varsınız..

MOMIDEA olarak Kiana – Onur Açık çiftine biricik bebekleri Armin ile birlikte sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyoruz.

 

Sayın Onur Açık’a MOMIDEA Blog’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

#momidea #iyioliyişeyleryap #eniyisi etiketle, paylaş